Bağımsız denetimin temel amacı, değerlendirilen konunun doğruluğu, güvenilirliği ve şeffaflığı konusunda kullanıcılara güvence sağlamak ve bu sayede daha bilinçli kararlar alınmasına katkıda bulunmaktır.
Bağımsız denetimin kullanıcıları, denetim sonuçlarını doğrudan veya dolaylı olarak kullanan taraflardır. Söz konusu kullanıcılar, denetimin türüne göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak iç ve dış kullanıcılar olarak sınıflandırılabilir.
İç Kullanıcılar
Denetim Komitesi ve Yönetim Kurulu: Kurumsal yönetim çerçevesinde, bağımsız denetim raporlarını iç denetim faaliyetlerinin etkinliği ve yönetişim kalitesi açısından değerlendirmektedir.
Yöneticiler: Bağımsız denetim sonuçlarını, iç kontrol sistemlerini geliştirmek, risk yönetimini iyileştirmek ve süreç etkinliğini artırmak amacıyla yöneticiler tarafından kullanılmaktadır.
Çalışanlar: Denetim sonuçları, çalışanlar için dolaylı bir güven unsuru ve işletmeye dair güven ortamı oluşturmaktadır.
Dış Kullanıcılar
Yatırımcılar ve Ortak Olmak İsteyenler: Yatırım kararlarını verirken, finansal ya da sürdürülebilirlik raporlarının bağımsız denetimden geçmiş olması yatırımcı güvenini artırmaktadır.
Borç Veren Kurumlar: Bankalar ve finansal kuruluşlar, işletmenin genel risk profilini değerlendirirken bağımsız denetim raporlarını güvenilir referans olarak kullanmaktadır.
Devlet ve Düzenleyici Kurumlar: Kamu Gözetimi Kurumu (KGK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) gibi otoriteler, mevzuata uyumun ve finansal raporlamanın doğruluğunun bağımsız denetimle sağlanmasını talep etmektedir.
Toplum ve Kamuoyu: Özellikle halka açık şirketlerde, bağımsız denetim raporları kamuya duyurularak şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlamaktadır.
Tedarikçiler ve Müşteriler: İşletmenin dürüstlük, kalite yönetimi ve sürdürülebilirlik konularındaki bağımsız denetim sonuçları, iş ortaklıklarında güven ve uzun vadeli ilişki kurma temelini oluşturmaktadır.